Bizi tâkip edenlere iki müjdeli haber vermek isterim. Bunlardan biri F. Gülen’in Erzurum’da amcasıyla iki kardeşi bana “Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri” isimli eserimden dolayı tazminat davası açmışlardı. Bunun sebebi bu eserde Gülen’e “ermenilik” isnad ettiğim iddiasıydı. Dolayısıyla kendilerine de ermeni demiş olduğum ve böylece onları aşağılattığım düşüncesiyle benden 10’ar bin liradan 30.000 lira talebiyle hakkımda Erzurum’da üç dava açılmıştı. Bu üç davanın bir mahkemede birleşmesi neticesinde hâkim alelacele bu üç davanın birleşmesi neticesinde aleyhime hükmetmişti. Bu kararın temyizini beklemeden icra yoluna başvurarak bizden 30.000 lira almışlardı. Tabii bütün bu hadiseler 17-25 Aralık’tan evvel olduğu için paralelci olan hâkim davacıların talebinde bir eksiltmeye lüzum görmeden onların taleplerini aynen kabul etmişti.
Temyiz edilen bu dava bozulmuş ve alt mahkeme de Gülen aleyhine câri olan bugünkü atmosferin tesiriyle bu bozma kararına uymuş olduğundan bu dava dolayısıyla yatırdığımız 30.000Tl’lik tazminat bedeli bize geriye ödenmiştir.
Burada şunu söyleyelim ki, mezkûr eserde F. Gülen’e “ermeni” diyen biz değiliz. Bunu Ankara Emniyeti’nin bir raporuna istinaden derç etmiş ve kendisine devlet tarafından “ermeni” denildiği hâlde bunu neden tekzip ihtiyacı hissetmemiş olduğuna dâir taaccübümüzü ifade etmiştik. Gariptir ki; Gülen bu iddiayı hâlâ da tekzip etmiş değildir. Acaba aslen yahudi olduğu hâlde ermenileşmiş olan “Pakraduniler” olarak anılan bir zümre ile alâkası mı vardır ki, böyle bir zannı nefy için son beddualarının birinde Pakraduniler’e lânet etmiştir. Bu durum millete ihânetin en dehşetlisi olan adâlet cihazını haksızlara âlet etmek etmekten kurtulmak üzere bulunduğumuzun bir tezâhürü olarak bizim geleceğe dâir ümidlerimiz takviye etmiştir.
Tâkipçilerimize vereceğimiz ikinci müjdeli haber de sâbık Diyanet İşleri reislerinden Tayyar Altıkulaç’ın yine aynı eserimizden açmış olduğu davada alt mahkemede aleyhimize hükmedilmiş olmasına rağmen bunun Yargıtay Dördüncü Hukuk dâiresince bozulmuş olduğu keyfiyetidir. Üstelik bu karar zikri geçen temyiz dâiresince ittifakla bozulmuştur. Böylece paralel hareketin adâlette cihazındaki hâkimiyetinin zaafa uğradığını görmekle bir ferd-i millet olarak memnun ve müsterihiz.
Bir haber de hakkımızdaki iftiralara dairdir. Bizimle alâkası olmayan bir sitede “10 Kasım’da saat dokuzu beş geçe … gidin!” şeklinde iftiraya istinaden yapılan şikâyet İstanbul savcılığınca tâkipsizlikle neticelenmiş olmasına rağmen yeniden İzmir’de bir müfteri bu iddiayı tekrarlayarak şikâyette bulunmuştur. Bu şikâyet dolayısıyla verdiğimiz ifadede bu sitenin bize âid olmadığını ve aynı mâhiyette bir benzer şikâyet üzerine Nazilli Cumhuriyet Savcılığınca yetkisizlik kararı verilip dosyanın İstanbul’a intikaliyle burada verilen tâkipsizlik kararına dâir vesâikle Tayyar Altıkulaç davası dolayısıyla Yargıtay’ın bozma kararını dikkatlerinize arz ediyoruz.
Sevgili tâkipçilerimize saygıyla duyrulur.