Son zamanlarda merhum Kadir Mısıroğlu hakkında malum medya organlarınca çıkartılan, basının asıl gâyesi olan kamu yararı bulunan haberleri topluma yayınlama ve toplumu buna yönelik aydınlatma amacı dışında, sansasyonel, gerçeklikten uzak ve herhangi bir dayanağı olmayan yalan haberler gündeme gelmiştir. Basının asıl vazifesi; denetim, uyarma ve gerçekleri açıklama iken, merhum Kadir Mısıroğlu hakkında hakaret ve onur kırıcı deyimler kullanarak merhumun şeref ve haysiyetini zedeleyecek gerçek dışı bilgiler içeren neşriyat yapılmıştır.
Hayatını hak ve hakikatin müdâfii olarak geçirmiş ve bu uğurda her türlü bedeli ödemiş merhum Kadir Mısıroğlu; yakın tarihin hakikatlerini dile getirmesi sebebiyle telefon kulübesi hacminde bir mekanda hücre hapsi yaşadığı günlerde “Ya Rabbi, beni buradan kurtardığında kapımı kimseye kapatmayacağım, hep açık kalacak..” diye kendi iç âleminde karar almış ve hayatının sonuna kadar kapısı herkese açık olmuş, siyasi görüşü, hüviyeti, kişiliği, yaşı, içtimai mevkii ne olursa olsun herkes kapıyı açık bulmuş ve kendisiyle görüşme imkânı bulmuştur. Nitekim 2004 Yılı’nda uğradığı bir silahlı saldırıyı yapan da kapıyı açık bularak odasına girmiş bir kimsedir.
Kendisi hep “Sana bir kimse muhabbetle geliyorsa sen o kimseye borçlusun.” der ve yoğun mesaisi içinde çalışmasını bırakarak kendisini ziyarete gelenlerle alâkadar olur; suallerine cevaplar verir, kitap hediye eder, imzalar, fotoğraf çektirme taleplerini asla geri çevirmezdi.
Son günlerde vicdanlarımızı kanatan ve mâşeri vicdanı isyana gark eden bir cürümden dolayı hakkında soruşturma açılarak cezaevine gönderilen mâhud şahıs da Merhumun kapısını açık bulmuş, peşine taktığı bir mehter takımı ile Nasuhi Mehmed Efendi Türbe ve Câmii’ni ziyaret ettikten sonra bitişikteki vakıf binamızın bahçesine gelmiştir. Mâiyetindekilerin dâveti üzerine Merhum Kadir Mısıroğlu nezaketen bahçeye inmiş ve mehter marşlarını dinlemiştir.
Mâhud şahıs ile merhum Kadir Mısıroğlu’nun hiçbir hukuku, arkadaşlığı, dostluğu, yakınlığı olmamıştır. Buna rağmen O’nun her geçen gün haklılığı daha da ortaya çıkan fikirlerinden rahatsız olan bazı neşriyat organları mâhud şahsın bu ziyaret görüntülerini paylaşarak hukukun en temel prensiplerinden olan suç ve cezanın şahsiliği ve lekelenmeme hakkına açıkça aykırı bir surette haberler yapmışlardır. Alâkalılar hakkında hukuki vetirenin başlatıldığı efkâr-ı umûmiyeye ilân olunur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, hakaret ifadeleri kullanıldığı için, tazminat hakkımız saklı kalmak üzere, yasal hakkımız olan 5237 sayılı TCK’nun ilgili maddeleri gereği Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağımızı ve söz konusu hukuksuzluğun takipçisi olacağımız ilân ederiz.
KADİR MISIROĞLU
ÂİLESİ