Tarihçi -yazar Kadir Mısıroğlu, “Tarihte gelmiş-geçmiş en cömert insan Peygamber Efendimizdir” dedi. Beyazıt meydanında kitaplarını imzalarken sohbet imkanı bulduğumuz Kadir Mısıroğlu ile sohbetimiz şöyle sürdü:
Efendim, cömert kimdir, cömertlik nedir? Önce cömertliki tarif eder misiniz?
Cömertlik parayı, malı, hayırlı, iyi yerlere dağıtmaktan lezzet almaktır. İslamiyetin emrettiği yerlere seve seve vermektir. İyi huyların en yükseklerinden olup, bu haslete sahip olanlar, Cenab-ı Allah tarafından ayet-i kerimelerle Peygamber Efendimiz tarafından hadis-i şeriflerle övülmüştür. Cömertlik kişinin kötü huylarını, cimrilik iyi huylarını göstermez. Dünya tarihi boyunca en cömert insan Peygamber Efendimizdir.
Peygamber Efendimizin cömertleri ve cömertliği övdüğü hadis-i şerifleri zikreder misiniz?
Mesela bir hadis-i şerifinde Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:”-İki haslet var ki, Allahü teala onları sever ve iki haslete de buğz eder. Sevdiği hasletler, cömertlik ve güzel ahlaktır. Sevmediği iki huy da, kötü ahlak ve cimriliktir. Allahü teala bir kulunun iyiliğini dilediği zaman, onu, insanların işlerini görmekte istihdam eder.” Yine bir Hadis-i Şerifinde Cenneti tarif ederken “Cennet; cömertlerin yeridir” diyen Peygamber Efendimiz, bir başka Hadis-i Şerifinde ise şöyle buyuruyor: “Allahü teala, milletin yararına harcanmak üzere zenginlik isteyen birtakım kullarına servet vermiştir. Bunlardan cimrilik edenler olursa, Allah o serveti onlardan alır, başkalarına verir. “
Allah’a yakın, cehenneme uzak Cömertlerin Allah’a yakın oldukları da bildiriliyor mu?
Evet Selami, Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şerifinde buyuruyor ki: “-Cömert, Allah’a yakın, insanlara yakın, Cennete yakın ve Cehennemden uzaktır. Cimri ise; Allah’tan uzak, insanlardan uzak, Cehenneme yakındır. Allah katında cömert bir cahil, cimri olan alimden daha sevimlidir. En ağır hastalık, cimrilik hastalığıdır.”
Yardıma koşmanın tam zamanı
Peygamber Efendimizin bu övgülerine ve müjdelerine nail olmak istiyorsak, neler yapmalıyız?
Cömertliğimizi sergilemeliyiz. Mübarek Ramazan ayının faziletine de inanarak daha çok yardım etmeliyiz. Pakistanlı kardeşlerimiz, sel felaketinden çıktılar ama henüz evleri barkları yok, içecek bir yudum temiz suları yok. Bir lokma ekmekleri yok. Ramazan ayı, suyun ve ekmeğin en çok kıymetini bildiğimiz bir ay. Bu ay çıkmadan daha çok yardım etmeliyiz. Ülkemizde de Rize’de meydana gelen heyelan olayında evleri yıkılanlara yardım etmeliyiz. Pakistan’da afet bölgelerinde yardım çalışması yapan, İHH ve Cansuyu Derneği gibi yardım kuruluşlarına daha çok yardım etmeliyiz. İşsiz ve aşsız insanları gözetmeliyiz. Bu ayda yapılan yardımların Cenab-ı Allah’ın melekleri tarafından bire yüz olarak amel defterimize sevap olarak kaydedileceğini unutmamalıyız. Cennetin yolu infaktan geçtiğine göre; yardıma koşmanın tam zamanı değil mi?
Sohbetimizin başında “En cömert insan; Peygamber Efendimiz” dediniz. Bunu biraz açıklar mısınız?
Çünkü Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz, insanların en cömerti idi. O mübarek insanın kendisinden yiyecek, giyecek ya da para istenildiğinde “yok” dediği görülmemiş ve duyulmamış. Bir savaştan sonra Anber kabilesinden birtakım esirler getirilmiş. Peygamberimiz, bunlardan yalnız bir tanesinin azad edilmesini emretmiş. Bunun üzerine Hz. Ali sordu: “-Ya Resulullah,! Rabbimiz bir, dinimiz bir, bunların hepsinin suçu da bir. Bu adamı niçin istisna ediyorsunuz?” Peygamber Efendimiz buyurdu ki: “-Bana Cebrail aleyhisselam geldi ve ‘Yalnız bu adamı bırak; zira cömertliğinden dolayı, Allahü tealanın hoşuna gitti, onu beğendi.” Ya Selami, işte cömertlik böyle bir şey. Adamı esaretten bile kurtarıyor.
Ben de cömertlere bir misal verebilir miyim?
Ver bakalım:
-Nice fabrikaları ve bankaları olan ve kendisinin Müslüman olduğunu söyleyen şahıslar; İslam’ın 5 esasından biri olan Hac gibi hem mal hem de can ile yapılan ibadetini yerine getirmeden ölüp giderken, Bayburt’un Balca Köyü’nden Yakup amca tam 3 kere Hacca gitti. İlk Hacca gittiğinde 4 öküzünden birini satıp yol parası olarak harcadı, bir tanesini kesip 3 köyün halkına ziyafet verdi. Yakup amca Hac’dan döndüğünde beslediği danalar büyüyüp öküz oldular. Yakup amca her zaman hayırda en önde koşardı. Köyün en ucra köşesinden özellikle sabah ve yatsı namazına kışın karları yararak, yazın üzerindeki gömlek terden sırılsıklam olarak gelirdi. Yakup amcanın öküzleri hiç eksilmedi. Ölürken, Yakup amcanın kimseye borcu olmadığını işittim.
Aferin Selami, güzel bir misal oldu. İşte o Yakup amca gibi olmak lazım.
Ecdadımız Osmanlı da cömert miydi?
Tabii ki cömert idi. Osmanlıların gittiği her yere adalet ve barış gibi medeniyet, mimari ve refah götürdüğünü daha 3 gün önce Habeşistanlı Diş Hekimi Nasrettin Hocalı sana söylemedi mi? Çünkü Ecdadımız, efendimizin izinden gidiyordu. Onu kendine timsal alıyordu. Osmanlı’nın cömertliğini izah etmek için böyle 15-20 dakika yetmez. Saatlerce konuşmalıyız.
1 EYLÜL 2010 MİLLİ GAZETE
http://www.milligazete.com.tr/haber/en-comert-insan-peygamber-efendimiz-175414.htm